15 Ocak 2014 Çarşamba

Dana Rosto Tarifi

Dana rosto nasıl yapılır? Ev yapımı dana rosto yapmak isteyenlere dana rosto tarifimiz. Hazırlanışı sizi yormayacak pratik bir tat, misafirleriniz için ikram edebileceğiniz bir lezzet dana rosto.
Malzemeler
500 gr kemiksiz dana eti
1 adet kuru soğan
1 kavanoz hazır garnitür
yarım çay kaşığı köri
karabiber
kimyon
kırmızı toz biber
1 adet yumurta
tuz
zeytin yağı
6 kaşık kuru ekmek içi
Dana Rosto Tarifi Nasıl Yapılır
1 adet kuru soğanı ardından parçaladığımız dana etini robottan geçiriyoruz. Hamur kıvamına gelene kadar bu işleme devam ediyoruz. Daha sonra yumurtayı, baharatları, ekmek içini, tuzu ve zeytinyağını ekleyip tekrar robotu çalıştırıyoruz. Bu karışımı bir kabın içine alıp içine suyunu süzüp yıkadığımız garnitürü ekliyoruz ve karıştırıyoruz. Fazla ezmeden yağladığımız beton kek kalıbına yerleştirip fırın tepsisine ters çevirip 200 derecelik fırında 35 dakika kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun.
dana rosto tarifi

11 Ocak 2014 Cumartesi

Gaziantep helvası

Gaziantep Yöresinin Meşhur Tatlı Tariflerinden Leziz Gaziantep Helvası Tarifi

Malzemeler:

250 Gr toz antep fıstığı
200 Gr tuzsuz peynir
1 Su bardağı irmik
3 Su bardağı süt
1 ½ Su bardağı şeker
1 Yemek kaşığı tereyağı
½ Çay bardağı sıvı yağ
Gaziantep Helvası Tarifi

1 Su bardağı irmik 1 yemek kaşığı tereyağı veya sade yağ ve yarım çay bardağı sıvı yağ (ayranı alınmış tereyağı) ile kavrulur. İrmik devamlı karıştırılarak 3 bardak süt yavaş yavaş dökülür. Fokurdayınca 1 buçuk su bardağı şeker dökülür. İrmik sütü çekip koyulaşana kadar pişmeye bırakılır. Tuzsuz peynir iri iri dilimlenir. Koyulaşan irmiğe toz entep fıstığı katılıp harmanlanır. Peynirler de ilave edilip ocağın altı kapatılır ve helva demlendirilir.

Fıstıklı ve Peynirli Antep Helvası servise hazırdır

CİĞER SARMA TARİFİ

Malzemeler:
1 bütün kuzu ciğeri
3 su bardağı pirinç
2 gömlek (kuzunun karın zarı)
4,5 su bardağı su
50 gram kuşüzümü
50 gram dolmalık fıstık
Yeni bahar
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta
2 çorba kaşığı yoğurt

Yapılışı:
Pirinç 10 dakika ıslatılır. Islanmış pirinçler süzülüp kavrulur. İçine biraz sote edilen ciğerler ilave edilir. Kuşüzümü, dolmalık fıstık, yeni bahar, karabiber ve tuz eklenip karıştırılır. Daha sonra su ilave edip pişirilir ve demlenmeye bırakılır. Sıcak suda bekletilen kuzu gömleği kesilir. Demlenen harç kuzu gömleklerinin içine yayılıp bohça şeklinde kapatılıp kapatılan yüz alta gelecek şekilde fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yoğurt ve yumurta karışımı sürülür. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirilir.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Yeni Yıl, Yeni Umutlar, Yeni Bir Can : Dursun Eren


          Merhabalar Sevgili Dostlar...

2013'ün son aylarını geride bıraktık ve yeni bir yılın nerdeyse ilk haftasını bile bitirdik, ben anca geldim.

2013 yılı benim için güzelliklerle geçti. Umarım 2014 'te de bu güzellikler devam eder. Tabi benimle birlikte sizlerin ve bütün ülkem insanı için, bu temennilerim var.

Uzuun zaman buralarda olamayışımın nedeni, sizin de tahmin ettiğiniz gibi işte şu küçücük can, Benim Canım...

3 Aralıkta beklenmedik bir şekilde acilde aldık soluğu...

Sabah 4 'te alınacaktım sezeryana fakat sağolsun bir doktor halime acıdı da, 1'i 6 geçe doğdu bebeğim :)
O gün bu gündür günler nasıl geçiyor, geceler ne çabuk sabaha eriyor anlıyamıyorum.

İki abla, bir küçük bebek, bir de üçüncü kez yaşadığım sezeryan sonunda  (niyeyse bu kez epey zor iyileştim) anca sizlere dönebildim.

Malum artık sık sık ilgilenmem gereken bu ufaklık var. O'ndan ve ablalarından kalan vaktimde, yine sizlerle olmaya çalışacağım inşallah...

Az daha unutuyordum, ailemizin yeni üyesinin adı: Dursun Eren. Yeni bir can, yeni bir soluk, hayatı ne kadar değiştiriyor, ne kadar güzelleştiriyor ! Öyle Değil mi sizce de ?

Bir kare fotoğraf alayım istedim, elini böyle kaldırdı bir daha indiremedim. Mesajı var benim oğluşumun da , Belli ki o da " Merhaba" demek istiyor sizlere...


12 Kasım 2013 Salı

Elmalı-Cevizli Toplar




                  "Evlat" ne kadar tatlı, ne kadar vazgeçilmez ve ne kadar anlatılmaz...
Rabbime binlerce şükürler olsun ki benim iki tane var. Nasip olursa üçüncüsü de yolda. Çocuğun sorumluluğundan, yetiştirememekten, hatta maddi sıkıntılardan cesaret edemeyenlere naçizane küçük bir sözüm var: En az bir tanesine sahip olun.
                   Hele de kalabalık olursa, evet çook zor, her aşaması her hali. Ama inanın insan hiçbirinden vazgeçemiyor, hiçbirine kıyamıyor, hiçbirini diğerine tercih edemiyor. Çok güzel çoook.
                   Kızlarım ikisi de okulda güzel başarılar elde ettiler bu son haftalarda. Gerek öğretmenlerinden, gerekse sınav sonuçlarından aldığımız sonuçlar beni de babasını da çok mutlu etti. Sağ olsunlar, herkesin evlatlarıyla birlikte.
                  Biri dördüncü sınıfta, biri bu sene ilkokula yeni başladı, birinci sınıfta, üçüncüsü de beni görenlerin çok yakında doğuracağımı düşündüğü kadar yakında yolda...
                  Bir anne olarak insan ilk önce, hepsine yetemeyeceğini düşünüyor. Hele böyle ağır ve hantal bir haldeyken... Bazen işler çığırından çıkıyor, yetişmiyor istediğim gibi olmuyor falan falan... Ki ben hep düzgün ve düzenli olsun istiyorum tabi.
                  Sonra bakmışım, herşey yoluna girmiş, bakmışım, herşeyi önce Allah'ımın bana verdiği (ve tabi tüm annelere) güçle yetiştirmişim, başarmışım, güzel güzel sonuçlara ulaşmışım...
                   Sonra o söz aklıma geliyor Başlamak bitirmenin yarısıdır. Hepinize musmutlu günler diliyorum...

Malzemeler:

  • 3 orta boy elma
  • 3 kaşık şeker (isterseniz şeker eklemeyebilirsiniz, elmanın ve kekin tadı kafi gelirse size kalmış )
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 2,5-3 su bardağı robotta çekilmiş kakaolu kek (elmanın sululuk oranına göre)
  • Üzeri için : 1 çay bardağı irice çekilmiş ceviz içi
Yapılışı:
  1. Elmaları soyup rendele, üzerine 3 kaşık şeker ekleyerek, suyunu çekene kadar tavada kavur.
  2. Elmalar soğuyunca, kakaolu kek kırıntısını elmalara ekle. Tarçın ekle, birlikte iyice karıştır.
  3. Küçük toplar halinde al ve ceviz içine bula. Afiyet olsun...

10 Kasım 2013 Pazar

Sosyete Mantısı


         Mutlu Pazarlar Sevgili dostlar...
         Merak ettiniz biliyorum, "Acaba doğum mu yaptı" bile diyenleriniz oldu. Yok daha erken :)
         Bilgisayarım bozuldu :( Neyse sorun halloldu sonunda ben de bu arada, yapılacak işleri düzene koydum. Yaşasın düzenli işler, tıkırında giden herşey...
         Son kalan tariflere devam edelim kaldığımız yerden. Zira es geçmek istemiyorum hiçbirini, hele de bu tarifi.  Hımm nefis...
         Bu sosyetelerin de herşeyi bir kolay oluyor :) Nerde o bizim ince ince açıp, küçük küçük katladığımız mantı, nerde bu adı mantı olan fakat kendisi basbayağı börek olan kolay mantı...
         Fakat tuttum ben bu tarifi. Kesinlikle hem yapımı çok kolay, hem de yiyenler tarafından tam not aldı .
        Bildiğimiz gül böreğini, çiğden kıymalı harçla hazırlayıp, üzerine de sarımsaklı yoğurt ekleyince nefis bir şey çıkıyor ortaya...
         Tavsiyemdir... Denemeniz dileğiyle...

              Malzemeler:
  • 3 adet yufka
  • 1/2 çay bardağı sıvıyağ
  • 1/2 çay bardağı su
İç Harcı için: 
  • 150 gram kıyma
  • 1 adet kuru soğan
  • karabiber
  • tuz
  • 1/2 kaşık salça
Üzeri için:
  • Küçük bir kase yoğurt
  • 2 diş sarımsak
  • 1 kaşık tereyağ
  • 2-3 kaşık sıvıyağ
  • pul biber
Yapılışı:
  1. Sosyete mantısını yapmaya, iç harcını hazırlamakla başlıyoruz. Kıymaya rendelenmiş soğan ekliyoruz ve karabiber salça ve tuz ekleyerek, yoğuruyoruz.
  2. Su ve sıvıyağı bir kasede karıştırıyoruz.
  3. Yufkaları 4'e bölüp, bir parçasını alıyoruz. Sıvıyağlı karışımı fırça ile sürüyoruz, bir parça daha yufkayı üzerine koyup, yufkanın geniş kısmına kıymalı harçtan düzgünce seriyoruz. (Gül böreği yapar gibi). Rulo haline getirip, gül böreği şekli veriyoruz. Yani iki yufka üst üste geliyor, arası yağlanıyor.
  4. Bu ruloları 180 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
  5. Yoğurdu bir kaseye alıp, ezilmiş sarımsak ekliyoruz.
  6. Bir küçük tavada tereyağ ve sıvıyağ katıp hafif çeviriyoruz. Altını kapatınca içine pul biber ekliyoruz.
  7. Fırından çıkan mantılarımızın üzerine hazırladığımız yoğurdu döküyoruz, onun üzerine de tereyağ sosunu döküp sıcak sıcak tüketiyoruz. Afiyet Olsun.

4 Kasım 2013 Pazartesi

Midye Poğaça


             Öğrencisi olan evlerde, hepsinde olmasa da çoğunda, pazartesileri hamurişi günü olduğundan, poğaçalar pek revaş görüyor.
              Midye poğaça da onlardan biri. Diğer yağlanan çörekler gibi, puf puf olmayabiliyor. Fakat mikrodalgalar da bu sorunu çözüyor.
              Şekil itibariyle denemeye değer bulduğum bu poğaça çeşidi belki size de fikir verebilir.
              Mutlu haftalar...
(Ben poğaça miktarını fazlaca tuttum. Sizler yarı ölçü kullanabilirsiniz. )

Malzemeler:

  • 8 su bardağı un
  • 1 paket yaşmaya
  • 125 gram margarin
  • 2 yemek kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı tuz
  • 2 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıcak su
İç Harcı İçin: Beyaz peynir
Üzeri için:      Yumurta sarısı ve çörekotu


Yapılışı:
  1. Margarini erit. Mayayı sütle ez. Margarin ve sıcak suyu karıştır, süte ekle. Şeker kat. Azar azar un ilavesi yaparak, tuz da ekle ve hamur yoğur.
  2. Hamuru 30 dakika mayalandır.
  3. Hamuru 8 bezeye ayır. Her bir bezeyi tabak büyüklüğünde açıp, içine oda sıcaklığında erimiş margarin sür ve 3 tanesini üst üste koy birlikte aç.
  4. Açtığın bu yağlı hamuru, rulo şeklinde sar ve 2'şer santim kes. Elinde bastır ve ortasına peynir koy. Midye şekli ver. Yağlanmış fırın tepsisine al. Üzerine yumurta sarısı ve çörekotu serpip, 190 derecede pişir. Afiyet Olsun...